<
Eshâb-ı kirâm, Hazret-i Ali’nin mertebesini öğrenmek için Peygamberimize birgün dediler ki:
- Yâ Resûlallah! Hazret-i Ali’ye bu muhabbetinizin sebebini bildirir misiniz?
Peygamberimiz buyurdu ki:
- O zaman Ali’yi çağırın!
Birisi Hazret-i Ali’yi davete gidince, Peygamber efendimiz orada bulunanlara buyurdu ki:
- Bir kimseye iyilik etseniz, o da size kötülük etse ne yaparsınız?
- Yine iyilik ederiz.
- Tekrar size kötülük etse, yine iyilik yapar mısınız?
- Yine iyilik yaparız.
- Size üçüncü defa kötülük etse ne yapardınız?
Üçüncü sefer buyurduğu vakit, cevap veren kimse olmadı. Susup başlarını önlerine indirdiler.
Hazret-i Ali gelince, Peygamber efendimiz ona da aynı soruyu sordu:
- Yâ Ali! Bir kimseye iyilik etsen, o da sana kötülük etse ne yaparsın?
- İyilik ederim.
Peygamber efendimiz yedi defa sordu ve hepsinde de aynı cevabı aldı:
- Yine iyilik ederim. Yâ Resûlallah! Kendinizi yormayınız. Kaç defa sorarsanız aynı cevabı veririm.
Eshâb-ı kirâm da bu cevapları dinledikten sonra, hayret edip Peygamber efendimize şöyle dediler:
- Yâ Resûlallah! Hazret-i Ali’ye, neden bu kadar muhabbet beslediğinizi ve sevdiğinizi anladık. Biz de onu çok seviyoruz...
Dilde güzellilik ve tatlılık, akılda olgunluk olmalıdır.
İmâm-ı Takî "Rahmetullahi Aleyh"
<0YORUM: