Degerli kardeslerim;
Bu hafta sizlerle bosanma (talak) konusunu paylasacagim
Ekte size bir kaç dosya gonderiyorum.
Dosya 1: Talak Suresi 1 Orijinal Ayetli (Ozet)
Dosya 2: Talak Suresi 1 Mealli (Ozet)
Dosya 3: Talak Suresi (Dogru Bildigimiz Yanlislar) (İlmi Makale)
Dosya 4: Besmele
Dosya 5: ISTEK dosyasi
ozetin altına dersin linkini de ekleyecegim. İsteyenler dersi online izleyebilirler.
Son olarak sizden onemli bir istegim var,
İsteğimi İSTEK isimli ekteki dosyada gorebilirsiniz
Allah tealaya emanet olunuz.
Mehmet Güngören
İyiliği sonsuz ikramı bol Allah'ın adıyla
Rahman kelimesi sadece Allah'ta olan bir özelliği anlatan, Allah'ın merhametini belirten bir kelimedir. "Merhameti sonsuz" demektir. Güçlü olan birinin merhameti, sadece acımakla olmaz. Onun merhameti yapacağı iyilikle anlaşılır, ortaya çıkar. Dolayısıyla "merhameti sonsuz"a "iyiliği sonsuz" diyebiliriz. Çünkü insanlardan hiç kimsenin iyiliği sonsuz olamaz. İyiliği sonsuz olmak sadece Allah'a mahsus bir özelliktir. Rahim kelimesi insanlar için de kullanılabilir. Ona da "ikramı bol" deriz. Böylece besmelenin meali; "iyiliği sonsuz, ikramı bol Allah'ın adıyla" şeklinde ortaya çıkar.
TALAK SURESİ
I. Bölüm
1-Ey peygamber kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah'tan çekinin. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Açık bir fahişelik yapmış olarak gelirlerse başka. Bu Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa kendine kötülük yapmış olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir şey ortaya çıkaracaktır.
2-(Bekleme) sürelerinin sonuna ulaştıkları zaman kadınları ya güzellikle tutun ya da güzellikle ayırın. İçinizden güvenilir iki kişiyi de şahit getirin. Şahitliği Allah için doğru yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inan size yapılan bir öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa Allah, ona bir çıkış oluşturur. (çıkış kapısı açar)
3-Hiç beklemediği yerden onu rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse (Allah'a güvenip dayanır ve kendini Allah'ın koruması altına sokarsa) Allah ona yeter. Allah işini sonuna ulaştırır. Şurası kesin ki, Allah her şey için bir ölçü ( standart) koymuştur.
Kur'an ve Sünnet'e uygun Talak Nasıl Olmalı?
İşte buraya kadar anlatılanlar da talakın yani bir kişinin eşini boşamasının standardıdır. Buna göre karısını boşamak isteyen kişi;
- Onu iddeti içinde boşaması lazım. (İddet kadının boşandıktan sonraki bekleme süresidir) Bu süre içerisinde kadın kendi başına kalabilecektir. Kendi başına kalması demek,eşiyle ilişkiye girmemesi demektir. Çünkü kadın adetliyken zaten kendi başınadır. O zaman adetliyken kadın boşanamaz. Adetten temizlenmiş ve eşiyle ilişkiye girmişse o zaman da kendi başına olamamış demektir. Dolayısıyla erkek, eşiyle ilişkiye girdiği temizlik döneminde de karısını boşayamaz. Yani bir erkeğin karısını, adet dönemindeki boşaması geçersiz olduğu gibi, karısıyla ilişkiye girdiği temizlik dönemindeki boşaması da geçersizdir.
- Karısını boşamak isteyen erkek, eşiyle ilişkiye girmediği temizlik döneminde boşar. Sonra iddeti saymaya başlar. Allah, iddeti sayma görevini erkeğe vermiştir. a) Kadın, adet gören bir kadınsa onun iddeti üç temizlik süresidir. Yani iddetinin tamamlanabilmesi için eşiyle ilişkiye girmeden üç temizlik döneminin tamamlanabilmesi lazımdır. b) Kadın hamile ise onun iddeti doğuma kadardır. c) Kadın, adetten kesilmiş veya adet görmüyorsa (yani bir hastalıktan dolayı adet görmüyorsa) böyle kadınların iddeti (bekleme süresi) üç aydır. Bu süreyi sayma görevi de erkeğe aittir.
- Bu iddet süresi içinde (yani bu süreler tamamlanmadan) erkek eşini evden çıkaramaz. Kadın da çıkamaz. Ancak kadın dört şahitle ispatlanabilen veya kocasının kendisinin gördüğü açık bir fuhuş yapmışsa evden çıkarılabilir. (Bu açık fuhuş sadece cinsel ilişkidir ve kesin biliniyor olmalıdır. Şüpheyle olmaz. Mesela kişi karısını "pencereden baktın, falanla konuştun, mesajlaştın" gibi sebeplerle fuhuşla suçlayamaz. Kadın bu bekleme süresi olan iddeti, kocasının evinde geçirir. Bu süre zarfında belki erkek karısını boşamaktan döner. Yani kadın bu süre zarfında kocasını ikna etme imkanına sahiptir.
- Bir de 2 adil şahit şartı vardır. Boşama sürecinin hem başında hem de sonunda bu iş, güvenilir iki şahitle belirlenmelidir.
Bütün bu anlatılanlar kişinin hanımını bir kere boşamasıdır. Bu ayetlerin sonunda Allah tela, "Allah her şeyin standardını koymuştur" buyuruyor. Allah teala kainatta her şeye bir ölçü, standart koymuştur. Bu ölçüler olmazsa düzen de olmaz. Ayette "bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim bu sınırları aşarsa kendine yazık etmiş, zulmetmiş olur" buyruluyor. Sınırdan bahsedilen yerde muhayyerlik olmaz.
Kişinin hanımını bu şekilde boşama hakkı iki defa olabilir. Yani bu anlatılan süreç gerçekleştikten ve ayrılma olduktan sonra isterlerse sonra yeniden evlenebilirler. Diyelim ki yine ayrılmak istediler yine yukarıda anlatılan süreç işler. Bu ayrılmadan sonra isterlerse tekrar evlenebilirler. Bu ikinci boşamadan sonra erkek hanımını bir daha boşarsa artık bu süreç işlemez. Bir daha evlenemeyecek şekilde hemen ayrılırlar. Zaten bu hayat da böyledir. İlk hatayı yapan kişi affedilir. İkinci hatasından sonra da affedilir. Ama üçüncü kez aynı hata tekrar edince "bir değil iki değil" denir, affedilmez. Yani üçüncü boşamada iddet bekleme, iddeti sayma, evde bekleme şartlarına uyulmadan hemen ayrılınır. Çünkü artık bu aileden hiç umut kalmamıştır.
Kur'an-ı Kerim'deki evlenmeyle ilgili hiçbir ayette şahit şartı yoktur. Peygamberimizin bize ulaşan sahih hadislerinde de nikahta şahit şartı yoktur. Peygamberimizin bu konuda söylediği şudur: "Nikah'ı ilan edin." "Nikah ile zina arasındaki fark def'tir". Bu ilan için de o gün def çalınırdı. Böyle yapıldığında evliliği herkes duymuş olur. Yani tüm toplum şahit olur. Ama evlilikte iki şahidi yeterli görürseniz o zaman günümüzde olduğu gibi gizli nikahlar başlar. Ama mezhepler evlilikte iki şahidi yeterli görmüşlerdi. Nikah konusunda da gelenekte çok yanlışlıklar vardır. konumuz nikah olmadığı için sadece söyleyip geçelim: Nikahta ilan şartı vardır. Velinin izni / onayı alınmalıdır. Nikah denetime açık olmalıdır. Nikahta iki tarafın da rızası gerekir…
Talak erkeklere ait bir boşama şeklidir. Kur'an-ı Kerim kadınlara da boşama hakkı vermiştir. ama onun adı "talak" değildir. Kadının boşama hakkına iftida denir. Onun sistemi farklıdır. Konumuz iftida olmadığı için ayrıntıya girmeden ne olduğunu kısaca söyleyip geçelim. İftida: Kadının evlenirken kocasından aldığı mehri kocasına verip mahkeme veya hakemler kararıyla kocasından ayrılmasına denir. Bu ayrılma kocasının iznine bağlı değildir. Gelenekte iftida'ya "hul" denmiş ve bir de "kocanın rızası" şartı eklenmiştir. Yani gelenekte kadının boşama hakkı yoktur. Ama Kur'an ve Sünnet'te kadının boşama hakkı vardır. kocasının rızası aranmaksızın mahkeme veya hakemler kararıyla, aldığı mehri geri vererek kadın kocasından ayrılabilir.
Gelenekte kadının bu hakkı elinden alındığı için çok şaşırtıcı ve saçma bir yola gidilmiştir. Bu yol; evlenme sırasında erkeğin karısına boşama haklarından (talak) birini vermesidir. Böyle bir saçmalık olamaz. Allah'ın erkeğe verdiği bir hakkı kişi kendi kafasına göre başkasına veremez. Allah zaten kadına boşama hakkı tanımıştır. Siz Allah'ın kadına verdiği kendi asli hakkını ona vermiyorsunuz, sonra tutup gayet usulsüz bir şekilde Allah'ın erkeğe verdiği bir hakkı kadına veriyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. İşte Allah'ın koyduğu sınırlar çiğnenir, belirlediği sistemden sapılırsa sonuç böyle gülünç olur.
Maalesef bizim geleneğimiz Kur'an-ı Kerim dışında oluşmuştur. Zaten bugün çekilen sıkıntıların temelinde de bu vardır. Fıkhımız, Kelamımız hatta tefsirimiz bile Kur'an'ın dışında oluşmuştur. Onun için bu fıkıh mezheplerinin hiç birinde talak sistemi kurulurken şu okuduğumuz sure esas alınmamıştır. Allah teala burada "ben bir standart koydum" diyor. Peki Allah'ın koyduğu bu standardın dışına çıkılır mı? "Allah'ın sınırlarını çiğnemeyin" buyruluyor. (hududullah) Kur'an-ı Kerim'de hududullah kelimesi en çok talak ile ilgili ayetlerden sonra zikredilir. Fakat maalesef talak konusunda sınırlar tümüyle aşılmış, çiğnenmiştir. Bu kelime ikinci olarak da mirasla ilgili ayetlerden sonra geçer. Mirasta da Allah'ın koyduğu hudut ciddi anlamda çiğnenmiştir.
Bizim meşhur mezhepler, talak sistemini talak suresi merkezli kurmaları gerekirken bu sureyi merkeze almamışlardır. Bir iki ayetten bir iki cümle cımbızla alınmış onlar da olması gereken yerlerde değil başka yerlerde kullanılmışlardır. Talak suresini esas almayınca da Bakara suresindeki talakla alakalı ayetleri doğru değerlendirme imkanı bulamamışlardır. Talakla ilgili ayetler doğru değerlendirilemediği için bu konuyla ilgili hadisleri doğru değerlendirmek de mümkün olmamıştır. Sonuçta fıkıhta, hilkat garibesi bir ucube şeklinde bir talak sistemi ortaya çıkmıştır. Adamın kafası bozulunca üç talakla karısını boşuyor ve aile bitiyor. Mevcut dört mezhebe göre aynı anda üç talakla karısını boşayan bir kişinin yuvası yıkılmıştır. Tekrar kurulma imkanı yoktur. Ama bu fetvanın ne Kuran'la, ne Sünnet'le, ne akılla, ne fıtratla ne hayatla en küçük bir alakası vardır.
Mesela dört mezhebe göre de bir kişi hanımını adetliyken boşasa, boşama geçerlidir. Bir kişi hanımını temizlik döneminde ilişkiye girdikten sonra boşasa boşama geçerlidir. Bir anda üç talakla boşasa boşama geçerlidir ve iş tamamen biter, tekrar dönme imkanı yoktur. Allah ve Rasulü bu tür boşamaları geçerli saymamasına rağmen: "Böyle boşama haramdır ama boşama geçerlidir" derler. Bunlar olunca bu defa da başka bir oyuna başvururlar. Erkek, üç talakla boşadığı kadını, anlaşmalı bir şekilde (yani gerdekten sonra boşaması şartıyla) başka bir erkekle evlendirir. O kadın o erkekle gerdeğe girdikten sonra boşanır ve eski kocasıyla tekrar evlenir. Böyle son derece çirkin uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu çirkin uygulamalarla Allah'ın hükümleri mizahlara konu edilmiştir. Saldıranlar da mezheplerin bu uygulamalarını Allah'ın hükmü zannederek bu uygulamalar üzerinden İslam'a saldırmaktadırlar. Yani mübarek İslam dininin güzellikleri yanlış fetvalar sebebiyle gölgelenmektedir. Bugün Müslümanlar olarak bütün hayatımızı Kur'an-ı Kerim'e göre yeniden şekillendirmek zorundayız.kafirler karşısında ayakta duramayışımızın temel sebeplerinden biri de Kuran'dan uzaklaşmamızdır.
Talakla ilgili bir Hadis-i Şerif
Ömer 'in oğlu Abdullah, karısını hayızlı iken boşamıştı. Ömer, bunu Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme sorunca o, şöyle demişti:
"Söyle ona, eşine dönsün; temizleninceye kadar ondan ayrılmasın. Sonra âdet görür arkasından tekrar temizlenirse bundan sonra ister devam etsin, isterse ilişkiye girmeden onu boşasın. İşte bu, o iddettir ki, Allah kadınların ona göre boşanmalarını emretmiştir."
Abdullah b. Ömer dedi ki; "Peygamberimiz, yaptığım boşamayı geçersiz saymış ve şu âyeti okumuştu: "Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda iddetlerini gözeterek boşayın." Yani onları iddetlerinin başlangıcında boşayın (Buhârî, Talâk, 1,3,44,45; Tefsîru sureti't-talak, 1; Müslim, Talak 1,14; Nesaî, Talak 13,15,19; İbn Mâce, Talak 1,3; Darimî, Talak 1,2; Muvatta', Talak 53; Ebû Dâvûd, Talak 4, Tirmîzî. Talak.)
Görüldüğü gibi peygamberimiz Talak suresinde anlatılan boşamaya uymayan Abdullah ibn Ömer'in (r.a.) boşamasnı geçersiz saymakla kalmıyor, üstelik bir de bir temizlik dönemi fazladan bekleme ceza veriyor. "Bu Allah'ın emrettiğidir" diyor.
Allah tealanın anlattığı ve Peygamberimizin uyguladığı talak sistemi o kadar mükemmeldir ki doğru bir şekilde kime anlatırsanız anlatın hayran kalır. Hem kadını olağanüstü boyutta koruyor hem de erkek için işi zorlaştırıyor. Bu da hem erkek için hem kadın için hem de çocuklar için son derece büyük hayırlara vesile olur. Ani ve fevri davranışların zararından aileyi korur. Süreçlere uygun bir boşama ancak yürümesi mümkün olmayan evliliklerde uygulanabilir. Çünkü erkek, ancak yürümesi mümkün olmayan bir evliliklerde aynı evin içindeki karısından üç ay ayrı kalabilir. Erkeğe boşama yetkisi öyle bir zamanda veriliyor ki; hanımına olan arzusu en üst noktaya çıkmış. İlişkiye girilen temizlik döneminde zaten erkek boşama hakkını kaybediyor. Kadının gergin ve sinirli olduğu adet döneminde de erkeğe boşama hakkı verilmeyerek kadın doğal olarak korunmuştur. Erkeğe boşama hakkı, hanımıyla cinsel ilişkiye girmediği temizlik döneminde veriliyor. Bu zamanda erkek boşasa bile aynı evde (ayrı yataklarda olmak şartıyla) yaklaşık üç ay beraber yaşamak zorundadırlar ve bu süre zarfında kadının adetlerini sayma görevi erkeğindir. Erkeğe verilen bu görev, kadının cinselliğiyle ilgili olduğu için barışmaya zemin hazırlar niteliktedir. Zaten bunların birleşme imkanı varsa bu kadar şeyden sonra birleşirler. Erkek bu iddet döneminde (üç temizlik döneminde) iyi niyet ve arayı düzeltmek şartıyla, isterse hanımına dönebilir. Bu dönme için nikaha gerek yoktur.
Bazıları talaktaki iddet beklemeyi kadının hamile olup olmadığının anlaşılmasına bağlıyorlar. Bunun hamilelikle alakası yoktur. Kadının hamile olup olmadığı ilk adette zaten anlaşılır. İkinciyi, üçüncüyü beklemeye gerek yoktur. Adet görmeyen kadın ise zaten hamile olamaz. Dolayısıyla bu beklemenin sebebi hamileliğin anlaşılması değildir. Bu beklemenin sebebini Allah teala ayetin sonunda şu şekilde bildirmiştir:
65 Talak 1:
Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir şey ortaya çıkaracaktır.
Yani bu beklemenin sebebi ailenin yeniden kurulması için ortamın sağlanmasıdır. Hamile kadının iddeti için zaten hamileliğin belli olmasından söz edilemez. Eğer iddet beklemenin sebebi kadının hamile olup olmadığının belli olması olsaydı hamile kadının hamileliği boşama sırasında zaten belli olduğu için beklemesine hiç gerek olmazdı. Onun iddetinin çocuğun doğumuna kadar oluşunun hikmeti ise o çocuğun doğal barışma nedeni olmasındandır.
Evet Allah boşanmaya müsaade etmiştir ama öyle şartlar koymuş ki boşan boşanabilirsen. Demek ki öyle erkeğin kafasının bozulmasıyla, sinirle boşanmak olmuyormuş.
Allah teala emirlerine yani bu kurallara uyanlar (özellikle kadınlar) için de şöyle bir garanti veriyor:
65 Talak 2-3.
Kim Allah'tan korkarsa Allah, ona bir çıkış oluşturur. (çıkış kapısı açar)
Hiç beklemediği yerden onu rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse (Allah'a güvenip dayanır ve kendini Allah'ın koruması altına sokarsa) Allah ona yeter.
Allah'ın sınırlarına uyanlara Allah teala böyle bir de garanti veriyor. Yani kadın evden çıkıp gitmeyecek. Kadın çıkıp gitse ne olur? Araya başkaları girer, fitne girer. Baş başayken kolayca barışabilecek iki kişinin barışması zorlaşır. Yani kadın evden çıkıp giderse veya erkek onu kovarsa, hem Allah'ın sınırlarını çiğneyerek günaha girerler hem de kendi elleriyle yuvalarını yıkarak kendilerine zarar verirler. Ama Allah teala araya fitne girmesine mahal vermiyor. Aynı evde yaklaşık üç ay kalan kadın ve erkek hala barışmamışlarsa demek ki sorun ciddi demektir ve birlikte yaşamalarının artık bir anlamı kalmamış demektir. Zaten bu durumda doğal olarak bu evlilik sona erer.
Allah teala boşamada bir de iki adil şahit şartı koymuştur. Bu şahitlik hem boşama sürecinin başlangıcında hem de süreç bitiminde olmalıdır. İhtilafların olmaması için bu gereklidir. Ayrıca bu adil şahitler kadınla kocanın arasındaki sorunun giderilmesinde de etkin olabilirler.
İşte bu şartlar yerine gelince ve iddet süresi biterse birinci talak düşmüş olur ve kadınla erkek ayrılırlar. (Tamamen ayrılabilirler. Bazıları ayrılabilmek için illa üç talağın tamamlanması lazım zannediyor. Bir talakla bile evliliği tamamen sonlandırabilirler.) Bu ilk talaktan sonra isterlerse yeni bir nikahla yeniden evlenebilirler. Kişinin hanımını bu şekilde boşama hakkı iki defa olabilir. Yani bu anlatılan süreç gerçekleştikten ve ayrılma olduktan sonra isterlerse sonra yeniden evlenebilirler. Diyelim ki yine ayrılmak istediler yine yukarıda anlatılan süreç işler. Bu ayrılmadan sonra isterlerse tekrar evlenebilirler. Bu ikinci boşamadan sonra erkek hanımını bir daha boşarsa artık bu süreç işlemez. Bir daha evlenemeyecek şekilde hemen ayrılırlar. Ancak kadın doğal yolla başka bir evlilik geçirirse bu eski çiftin tekrar evlenme yolu açılır.
Zaten bu süreçlerden geçmiş bir ailenin sona ermesine kimse "vah" "vah" deyip üzülmez. Çünkü artık iki zorlu süreci de kullanarak hiçbir mazeret bırakmamışlardır.
Bir yukarıda anlatılan Kur'an ve Sünnet merkezli, fıtrata %100 uygun, aileyi ve kadını mükemmel koruyan talak sistemini düşünün; bir de bugün İslam aleminde bilinen acayip talak sistemini düşünün!
Mesela bir adam hanımına "üçten dokuza kadar boşsun" dese mezheplere göre bu adamın durumu ne oluyor? Talak haklarının hepsini kullanmış ve yuvasını yıkmış oluyor. Kadın başka biriyle evlenmeden bu ikisi bir daha evlenemiyor. Yani yuvayı bir söz bitiriyor. Yahu Allah aşkına böyle bir şey olabilir mi? Allah hiç insana bir çıkış yolu göstermez mi? Dolayısıyla bugün dört mezhebin dördününde kurdukları talak sistemi ne Kur'an'a uyar ne de Sünnet'e uyar. Allah teala kitabında bunun standardını koymuştur.
Örnek Bir Olay
Kastamonu'da yaşayan bir kişi karısını üç talakla boşamış. Hocalara sormuş. Hocalar böyle bir erkeğin karısına dönemeyeceğini söylemişler. Fakat bu durum ne kadının ne de erkeğin içine sinmiş. İkisi de ayrılmak istemiyor. Ama hocaların dediğini dinin bir hükmü zannettikleri için de çiğneyemiyorlar. Nitekim ayrılmak istemeyen bu karı-koca evi ikiye bölüyorlar ve ikisi de aynı evde ayrı ayrı 6-7 yıl yaşıyorlar. Adam bu süre içinde hep bir çıkış yolu aramış. En son bize geldiler. Ben bunun bir boşama olmadığını adama anlattım hatta verdim ilgili ayetleri kendine okuttum. Adam gerçeği anlayınca sevine sevine memleketine gitti. Gerçekten bu sıkıntılar ne acayip şeylerdir.
Şimdi bazı alimler bir adım attı ve ibn teymiyenin fetvasına dayanarak bir mecliste verilen üç talakı bir talak saymaya başladılar. Yani kişi aynı mecliste üç kez boşsun dese bir talak sayılacak. Peki aynı gün içinde farklı meclislerde üç kez boşsun dese ne olacak? Onunda bir çıkışı yok!!! Yahu ibn teymiyenin görüşüne ne gerek var? Allah'ın apaçık ayetlerinde ve Peygamberimizin sünnetinde talak sistemi mükemmel olarak anlatılmış onu uygulayın ya! Gerçi ibn teymiye'nin hakkını yememek lazım. Onun fetvası talak suresine dayanıyor. Ama ben şuna hayret ediyorum. Suudlular ibn teymiye'yi yere göğe bırakmazlar. Onlar onun bu fetvalarını neden hiç görmezler, uygulamazlar?
Halbuki ibn teymiye'nin fetvasına hiç lüzum yoktur. Allah'ın ayetleri var. Ben bana gelenlere veriyorum talak suresini kendilerine okutuyorum. -Ne anladın? diyorum. –Buna göre biz hiç boşanmamışız ki! diyorlar.
Bir karı-koca yukarıdaki anlatılan zor süreçlere uygun boşansa hiç kimse –"eyvah yuvaları yıkıldı" diye acımaz. Ama o Kastamonulu ailenin durumunu duyan herkes onlara acır. –Böyle bir şey olur mu? Bir sözle yuva yıkılır, aile dağılır mı? Derler. Çünkü bu, kimsenin içine sinmez. Nitekim onların içlerine de sinmemiş ki o kadar yıl ayrılamamış aynı evde ayrı ayrı yaşamışlar. En sonunda bize geldiler. Aslında bizim yaptığımız da bir şey yok. Tek yaptığımız: -Allah ne demişse doğrudur" diyoruz o kadar.
Siz bir konuyu araştırıyorsanız bir kitabı açınca orada önce aradığınız konunun başlığı varsa ona bakarsınız değil mi? İşte konu talak, Kur'an'da da talak suresi varsa daha başka yerlere bakılır mı?
Allah'ın Kur'an'da anlattığı talak sistemi öyle bir sistemdir ki bunu dünyanın her yerinde alnı açık, yüzü ak olarak anlatabilirsiniz. Dinleyen herkes hayran kalmak zorundadır. Çünkü fıtrata uygun, son derece tabii, herkesin kafasına yatar. Bu yıl Üniversitemize Çek Cumhuriyetlerinden bir yüksek lisans öğrencisi gelmişti. Benim derslerime de girdi. Ben ona İslam hukukuyla ilgili şunu söyledim: "İslam hukuku fıtrata, akl-ı selime uyan, tabiatla çelişmeyen hükümler içerir. Eğer fıtrata, akl-ı selime ve tabiata uymayan bir hüküm duymuşsan –ve eğer yanlış anlamamışsan- bil ki o İslam Hukuku değil yanlış bir fetva, yanlış bir görüştür." Sonra ona İngilizce bir Kur'an meali verdim ve bu gün anlattığım talak sistemini Talak suresi ve Bakara suresindeki ayetlere göre anlattım. Öğrenci talak sistemini dinleyince şaşırdı kaldı.
ÖZET
· Erkek hanımını adet döneminde boşayamaz à Çünkü o dönemde erkek hanımına yaklaşamadığından dolayı gergin olur, dolayısıyla bu dönemde boşama çok kolaydır. Kadın da biyolojik olarak rahatsız, sinirli ve ilgiye muhtaçtır.
· Erkek hanımıyla temizlik döneminde cinsel ilişkiye girmişse boşayamaz à Çünkü muradını aldığından hanımına ilgili azalmış olabilir ve boşama kolaylaşır.
· Erkek ancak hanımıyla ilişkiye girmediği temizlik döneminde boşayabilir à Çünkü bu zaman da hanımı sakin, kendisinin ona cinsel isteği son noktadadır. Bu haldeyken boşayabiliyorsa demek ki bir sorun var demektir. Bu boşama geçerlidir.
· Erkek boşadıktan sonra o evde kadın iddet bekleyecektir à İddet: Adet görenler için: 3 temizlik dönemi;Hamileler için: Çocuk doğana kadar; adetten kesilen veya adet görmeyenler için: 3 ay beklemeye denir.
· Erkek kadını evden çıkarmayacak à Çünkü Allah teala; "Onları evlerinden çıkarmayın" buyurarak -iddet bitene kadar- o evi 'kadının evi' saymış ve kadını bu yönden de korumuştur.
· Kadın da çıkmayacak à Çünkü iddet süresi içinde büyük bir ihtimalle karı-koca barışacaktır. Kadın çıkar giderse bu imkan kaybolur, kendini yıpratır, zarar eder.
· İddeti erkek sayacak à Çünkü bu, kadınla erkeğin konuşmasına, barışmasına sebep olabilir.
· 2 adil şahit olacak à Çünkü bu şahitler hem ihtilafa engel olmak için hem de barış için son derece önemlidirler.
· İddetin bitiminde erkek hanımını ya güzellikle salmalı veya güzellikle tutmalı à Çünkü erkek boşanmaktan vaz geçip hanımıyla barışsa evliliğin yürümesi için güzellik şarttır. Ayrılmakta kararlıysa da güzel davranmalı çünkü ikisi de Müslümandır.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
· Bütün bu şartlara uyularak yapılan talak 1 talak'tır à Bu şekildeki talak iki kere olabilir.
· 3.'de bu süreç işlemez. Bir daha evlenememek üzere güzellikle ayrılırlar à Çünkü artık o ailenin devam etmesi imkansızdır.
· Kadın başka biriyle (doğal şekilde) bir evlilik yaşarsa başka…
· Bu şartlara uymayan 3 talakla boşama, şarta bağlı boşama, yemine bağlı boşamalar geçersizdir, boşama sayılmaz.
Bunlar Allahın sınırlarıdır. (65-Talak 1)
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır
18.07.2006 İstanbul
Dersin Orijinalini Dinlemek İçin:
--
↓ ↓ ↓ L Ü T F E N İ N C E L E Y İ N ↓ ↓ ↓
*Biz bu Kitab'ı sana indirdik ki; her şeyi açıklasın. Nahl suresi 89. ayet
*Onu (Kuran'ı) açıklamak bizim işimizdir. Kıyamet suresi 19. ayet
√ MUTLAKA ZİYARET EDİN, HERKESE TAVSİYE EDİN (15 dilde meal dinle, indir):
http://www.seslikuran.com √ Online "KUR'AN SOHBETİ" İzleyebileceğiniz & Sohbetleri Ücretsiz İndirebileceğiniz Bir Site:
www.kurandersi.com√ Çok Önemli Araştırma Yazıları Bulabileceğiniz ve Fetva Sorabileceğiniz Bir Site:
www.suleymaniyevakfi.org√ Kur'an Çalışmalarınızda Faydalanabileceğiniz Bir Site:
www.kuranasorunca.com √ Binlerce İslami Kitabı Bilgisayarınıza İndirebileceğiniz Bir Site:
www.darulkitap.com√ İKİ HEDİYE:
http://www.suleymaniyevakfi.org/modules/kitaplar/dl2.php?lid=11 http://www.ardemircan.com/panel/upload/cariyeler.pdf√ "KUR'AN DERSLERİ PAYLAŞIM GRUBU"na Katılarak Haftada 1 İlmi Mesaj Alabilirsiniz.
(açılan sayfadaki butona e-mail adresinizi yazarak gruba katılabilirsiniz):
http://kurandersidinle.azbuz.com/index.jsp *** D E S T E K O L A L I M ***
√ İSLAMİ & İLMİ Çalışmalara Yardımda Bulunun: (hesap no için açılan sayfanın altına bkn.)
www.kurandersi.com√ İNSANİ İhtiyaçları Karşılama Hizmetlerine Katkıda Bulunun:
http://www.ihh.org.tr/Hesap-Numaralari.127.0.html"Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın." Bakara 195
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Geçmiş İletileri İncelemek İçin Grubun Ana Sayfası:
http://groups.google.com.tr/group/kurandersi?hl=tr?hl=tr
<0YORUM: